AVRUPA'DAKİ BİLİMSEL GELİŞMELER
Sosyal Bilgiler 7.Sınıf, Bilim, Teknoloji ve Toplum öğrenme alanı, XV-XX. yüzyıllar arasında Avrupa’da yaşanan gelişmelerin günümüz bilimsel birikiminin oluşmasına etkisini analiz eder kazanımı.
SB.7.4.3. XV-XX. yüzyıllar arasında Avrupa’da yaşanan gelişmelerin günümüz bilimsel birikiminin oluşmasına etkisini analiz eder.
![]() |
AVRUPA'DAKİ BİLİMSEL GELİŞMELER |
Avrupa 15. yüzyılda bilim, sanat, edebiyat, mimari gibi alanlarda önemli ilerleme sürecine girdi. Rönesans olarak adlandırılan bu dönemde Katolik Kilisesinin bilim ve düşünce hayatı üzerindeki etkisi azalmaya başladı. Dünyayı anlama ve araştırma çabası içine giren bilim insanları gerçeğe akılla ulaşılacağı düşüncesini kabul ettiler. Deney ve gözleme dayalı araştırmalar yapmaya başladılar. Böylece bilim ve teknoloji alanında önemli gelişmeler sağlandı.
Avrupa’da 15. yüzyılda başlayan bilimsel gelişme süreci sonraki yüzyıllarda daha da hızlandı ve böylece günümüzdeki bilimsel birikim meydana geldi. Günlük yaşamımızda önemli yere sahip olan telefon, bilgisayar, otomobil, uçak gibi teknolojik ürünler bu bilimsel birikim sonucu icat edildi ve geliştirildi.

15. yüzyıla kadar çok az insan okuma yazma biliyordu. Bunun en önemli nedeni okuyacak fazla şey olmamasıydı. Elle yazılmış kitaplar vardı ancak bunlar hem az hem de pahalıydı. Çinlilerin icadı olan matbaa ile baskı yapılabiliyordu. Bu matbaada bütün bir sayfanın tüm harf ve resimlerinin ahşap oyması yapılıyor sonra üzeri mürekkeple kaplanıp baskısı alınıyordu. Bu son derece zahmetli ve zaman alan bir baskı yöntemiydi.
Johannes Gutenberg daha gelişmiş bir matbaa icat etti. Bütün bir sayfayı ahşap üzerinde oymak yerine ayrı ayrı madenî harfler hazırladı. Bu harfleri yan yana getirerek kelime ve cümleleri oluşturdu ve basacağı sayfaları hazırladı. Böylece çok daha hızlı basım yapmak mümkün oldu. Matbaa sayesinde çok sayıda kitap basıldı ve kitapların fiyatları ucuzladı. Bilgi çok daha hızlı yayılmaya başladı. Okuma yazma oranı arttı. İnsanlar yeni şeyler öğrenmek için daha çok kitap okudu. Yeni fikirler, araştırmalar geniş kitlelere ulaştı. İnsanlar daha önce doğru bildiği şeylerin yanlış olduğunu öğrenerek her şeyi sorgulamaya başladı. Böylece düşünce hayatı ve bilimsel birikim gelişti.
Orta Çağ’da Avrupa’da Dünya, evrenin merkezi kabul edilmekteydi. Rönesans Dönemi’nin önemli bilim insanlarından olan Nicolaus Copernicus ise bu görüşe karşı çıktı. O, yaptığı gözlemler sonucu Dünya’nın Güneş etrafında dönen bir gezegen olduğunu ortaya koydu. Ancak Katolik Kilisesinin Dünya’nın sabit durduğu ve evrenin merkezi olduğu görüşüne karşı gelmekten çekindiği için “Gök Kürelerin Hareketi” adlı eserini ölümünden kısa süre önce yayınlayabildi. Zira o dönemde Katolik Kilisesi kendi görüşlerine aykırı düşüncede olanları ölümle bile cezalandırabiliyordu. Copernicus, “Güneş merkezli sistem”i ortaya koyarak astronomi biliminin gelişmesine önemli katkı yaptı. Eseri Katolik Kilisesinin görüşlerinin bilimsel açıdan sorgulanmasına neden oldu.
![]() |
AVRUPA'DAKİ BİLİMSEL GELİŞMELER |
Newton, bu gözlemlerini kendi geliştirdiği yansıtmalı teleskopla gerçekleştirdi. Böylece uzay araştırmalarının öncülerinden oldu. Onun öncülüğünü yaptığı bu çalışmalar sayesinde bilim insanları 20. yüzyılda uzaya uydu ve insan göndermeyi başardı. Bu uydular sayesinde hava olaylarını gözlemleme ve iletişim kolaylaştı. Newton ’ın diğer çalışmaları da pek çok bilimsel gelişmenin önünü açtı. Buhar gücüyle çalışan makine, lokomotif ve gemiler, asma köprüler gökdelenler, roketler onun bilimsel çalışmalarından yararlanılarak yapılabildi.
Galilei ve Newton’ın yolundan giden Avrupalı bilim insanları 18. yüzyılda üretim ve ulaşım teknolojisini değiştiren önemli bir yeniliğe imza attılar. Buhar makinesi olarak adlandırılan bu yeni icat ile kol gücüne dayalı aletlerin yerini buhar gücüyle çalışan makineler aldı. Buhar makinesinin icadı ve geliştirilmesi birçok bilim insanı ve girişimcinin çabasıyla oldu.
Fransız mucit Denis Papin, buhar gücüyle ilgili deneyler yaptı. İngiliz mühendis Thomas Savery, buhar gücüyle çalışan ve madenlerde biriken suyun dışarı pompalanmasını sağlayan bir makine icat etti. Buhar makinesini geliştiren James Watt, bu makinelerin fabrikalarda kullanılabilmesini sağladı. Bir şirket kurarak geliştirdiği buhar makinesini un, iplik, dokuma ve demir fabrikalarına sattı. Sanayi İnkılabı adı verilen bu gelişme ile Avrupa’da fabrikaların sayısı kısa sürede arttı. Üretimde büyük artış sağlandı.
Buhar makinesi taşımacılık alanında da kullanılmaya başlandı. İngiliz mühendis Richard Trevithick buharlı bir lokomotif yaptı. Trenler kısa süre içinde kara taşımacılığında en önemli araç hâline geldi. Artık fabrikalar ve çiftlikler mallarını çok uzak yerlere gönderebiliyordu. Böylece malların taşınması kolaylaştı ve ticaret arttı. İnsanlar ister iş ister tatil için uzak yerlere hızlı ve konforlu bir şekilde yolculuk etmeye başladı. Buhar makinesinin geliştirilmesi çalışmaları başta otomobiller olmak üzere birçok icadın da gerçekleşmesini sağladı.
Yorumlar
Yorum Gönder